UNIVATION

Hizmetlerimiz

Univation

Yatırım Teşvik Belgesi Danışmanlığı

Yerel Kalkınma Hamlesi Danışmanlığı

Yerel Kalkınma Hamlesi Programı, Türkiye’nin bölgesel üretim kabiliyetini artırmak, yatırım yoğunluğunu dengeli dağıtmak ve yerelde sürdürülebilir sanayi ekosistemleri oluşturmak amacıyla geliştirilmiş stratejik bir destek modelidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen bu program, ülkenin her bölgesinde rekabet avantajı yaratabilecek sektörlerde, yüksek katma değerli ve yenilikçi üretim yatırımlarını destekler. Programın temel mantığı, sadece bir fabrikanın veya tesisin kurulmasını değil, bulunduğu bölgedeki ekonomik zincirin tamamının güçlenmesini hedeflemektir.

Yerel Kalkınma Hamlesi; klasik yatırım teşviklerinden farklı olarak, proje bazlı bir yapıya sahiptir. Her çağrıda, belirli sektörler veya teknolojik alanlar önceliklendirilir. Yatırımlar, bu çağrı kriterlerine uygunluğu, bölgesel etkisi ve teknolojik içeriği açısından değerlendirilir. Bu yönüyle program, sanayi politikasının yerel ölçekte uygulanmasını sağlayan en güçlü mekanizmalardan biridir.

Univation, Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında yatırımcı firmalara stratejik danışmanlık hizmeti sunar. Bu danışmanlık yalnızca başvuru sürecini değil; yatırımın planlanması, fizibilite analizi, makine alım planı, finansman yapısı, başvuru dosyasının hazırlanması, çağrıya uygun teknik raporların oluşturulması ve uygulama dönemindeki mali denetim adımlarını da içerir. Böylece firmalar, sadece belge almakla kalmaz; yatırım sürecinin her aşamasında finansal ve teknik yönden doğru adımlar atar.

Programın Genel Amacı ve Kapsamı

Yerel Kalkınma Hamlesi, Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında, her ilin üretim kapasitesini ve ihracat potansiyelini güçlendirmeyi amaçlar. Programın merkezinde şu ilkeler bulunur: yerinde üretim, yerel istihdam, bölgesel denge, sürdürülebilir sanayi ve teknolojik dönüşüm. Bu çerçevede, tarımsal sanayi, gıda işleme, makine, otomotiv yan sanayi, kimya, plastik, enerji ekipmanları, tekstil, orman ürünleri, mobilya, savunma sanayi ve yenilenebilir enerji sektörleri programın ana hedef alanlarını oluşturur.

Destek yapısı, klasik teşvik sisteminin ötesindedir. Yatırımcı firmalar; KDV ve gümrük muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi ve özellikle Makine ve Teçhizat Hibe Desteği gibi avantajlardan yararlanabilir. Bu hibeler, firmaların yatırım maliyetini doğrudan azaltır ve üretim süreçlerini hızlandırır.

Makine ve Teçhizat Hibe Desteği – Programın Kalbi

Yerel Kalkınma Hamlesi’nin en dikkat çeken unsuru, doğrudan hibe olarak sağlanan Makine ve Teçhizat Desteğidir. Bu destek, üretim kapasitesinin artırılması ve yerli teknolojilerin sanayiye kazandırılması için verilir. Program kapsamında alınacak makine ve teçhizatların yerli üretim olması teşvik edilir, ancak ithal ekipmanlar da belirli koşullarda desteklenebilir.

Sunumda belirtilen esaslara göre, bu destek şu koşullarda uygulanır: Makine birim fiyatı en az 2 milyon TL olmalı, yatırımın genel tutarının ise en fazla %15’i oranında hibe verilir. Destek oranı %25’tir ve azami tutar 240 milyon TL’dir. Bu yapı, yatırımcıya hem doğrudan finansman kolaylığı sağlar hem de uzun vadede üretim kapasitesini artıran teknolojik altyapının kurulmasını teşvik eder.

Basit bir örnekle açıklamak gerekirse: Bir işletme 20 milyon TL tutarında bir üretim hattı yatırımı yapıyorsa, bunun 10 milyon TL’si makine ve teçhizat alımına ayrılmış olabilir. Bu durumda, hibe oranı %25 olduğundan, yaklaşık 2,5 milyon TL tutarında hibe alınabilir. Yatırım büyüklüğü 80 milyon TL’ye çıktığında, aynı oran üzerinden yaklaşık 8–10 milyon TL arası hibe alınabilir. Stratejik nitelikli, örneğin 400 milyon TL tutarında büyük bir yatırımda ise, toplam makine bütçesinin %15’lik kısmı esas alınarak maksimum 240 milyon TL’ye kadar hibe desteği alınabilir.

Bu destek türü, özellikle yeni üretim hatları kuran, dijitalleşme yatırımları yapan, otomasyon sistemleri ekleyen veya enerji verimliliği sağlayan firmalar için kritik önem taşır. Çünkü hibe, yatırımın tamamlanmasından sonra değil, proje uygulaması süresince taksitli biçimde ödenebilir. Bu sayede işletmeler nakit akışlarını koruyarak yatırımlarını sürdürebilir.

Bir başka örnek senaryoda: – 10 milyon TL tutarında makine alımı yapan bir işletme, 2,5 milyon TL hibe alabilir. – 40 milyon TL’lik makine yatırımında destek 10 milyon TL’ye çıkar. – 150 milyon TL’lik ileri teknoloji yatırımında ise destek miktarı 37,5 milyon TL’ye ulaşabilir. Bu oranlar, hem küçük hem büyük ölçekli sanayi yatırımlarının aynı teşvik mekanizması içinde değerlendirilebildiğini gösterir.

Makine Desteğinin Bölgesel Kalkınmadaki Rolü

Makine hibe desteği, yerel kalkınma politikalarının üretim altyapısına yansıyan en somut bileşenidir. Her bölgenin sanayi profiline göre farklı teknolojik ihtiyaçlar belirlenir. Örneğin, Güneydoğu Anadolu’da tekstil makinaları, İç Anadolu’da tarım teknolojileri, Ege’de gıda işleme hatları, Karadeniz’de orman ürünleri işleme sistemleri önceliklidir. Hibe mekanizması, bu yatırımların gerçekleşmesini hızlandırarak bölgesel ekonomiyi doğrudan canlandırır.

Bakanlık, yerli üretimi teşvik etmek amacıyla hibe kapsamındaki makine ve teçhizatların mümkün olduğunca yerli üretici firmalardan temin edilmesini teşvik eder. Bu yaklaşım, hem ithalat bağımlılığını azaltır hem de Türkiye’nin sanayi tabanını genişletir. Ayrıca, enerji verimliliği sağlayan ekipmanlar, otomasyon sistemleri, dijital kontrol hatları ve yeşil dönüşüm teknolojileri gibi yüksek verimlilikli çözümler hibe kapsamında öncelikli olarak değerlendirilir.

Diğer Teşvik Unsurlarıyla Entegrasyon

Makine desteği, programın en görünür parçası olsa da tek başına uygulanmaz. Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında yatırımcı firmalar aynı anda diğer klasik teşvik unsurlarından da faydalanabilir. Bunlar arasında:

  • KDV İstisnası: Yatırım süresince makine, teçhizat ve inşaat harcamalarında KDV ödenmez.
  • Gümrük Vergisi Muafiyeti: İthal edilen üretim ekipmanları için gümrük vergisi uygulanmaz.
  • Vergi İndirimi: Kurumlar vergisi oranı, yatırımın bölgesine göre %30 ila %70 arasında indirilebilir.
  • Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği: Yeni istihdam edilen personelin sigorta primleri, 6 ila 10 yıl süreyle devlet tarafından ödenir.
  • Faiz Desteği: Yatırım kredilerinde faiz oranlarının %25 ila %40’ı kadar destek verilir.
  • Yatırım Yeri Tahsisi: OSB ve Endüstri Bölgelerinde yatırım alanı tahsisi yapılabilir.

Bu kombinasyon sayesinde yatırımcılar, hem doğrudan hibe hem de dolaylı vergi avantajlarından aynı anda yararlanabilir. Özellikle makine hibesini vergi indirimiyle birlikte kullanmak, yatırımın özkaynak yükünü önemli ölçüde azaltır.

Çağrı Bazlı Başvuru Süreci

Yerel Kalkınma Hamlesi destekleri, çağrı usulüyle yürütülür. Her çağrı dönemi, belirli bir tema veya öncelikli sektör etrafında şekillenir. Çağrılar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilan edilir ve başvurular elektronik sistem üzerinden alınır. Yatırımcılar, proje dosyalarını teknik fizibilite raporu, finansal analiz ve makine listesiyle birlikte sunar.

Projeler üç aşamada değerlendirilir: 1️⃣ Ön değerlendirme (uygunluk ve teknik yeterlilik kontrolü), 2️⃣ Komite değerlendirmesi (fizibilite, mali kapasite ve bölgesel etki analizi), 3️⃣ Nihai onay ve belge düzenleme aşaması. Onaylanan projelere doğrudan Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenir ve uygulama süreci başlar.

Univation, bu sürecin her adımında yatırımcılara rehberlik eder. Çağrı metninin analiz edilmesinden teknik gerekliliklerin belirlenmesine, proje dokümantasyonunun hazırlanmasından bütçe planlamasına kadar tüm süreç profesyonel biçimde yönetilir. Ayrıca Univation, yatırım tamamlanma aşamasına kadar mali raporlama, hibe takibi ve makine teslim onay belgelerinin hazırlanmasında da firmalara destek sağlar.

Yerel Kalkınma Hamlesi ve Yatırım Teşvik Belgesi Entegrasyonu

Programın güçlü yönlerinden biri, Yatırım Teşvik Belgesi ile tam uyumlu biçimde çalışmasıdır. Onaylanan her Yerel Kalkınma projesi, aynı zamanda teşvik belgesi kapsamına alınır. Bu sayede yatırımcılar hem bölgesel kalkınma fonlarından hem de genel teşvik mekanizmalarından aynı anda faydalanabilir. Yani makine hibesini alan bir yatırımcı, aynı zamanda vergi indirimi ve sigorta primi desteğini de kullanabilir. Bu yapı, Türkiye’de ilk kez hem hibe hem de teşvik sisteminin eşgüdümlü çalışmasını mümkün kılmıştır.

Örneğin: Bir işletme, 100 milyon TL’lik bir yatırım planladığında; – Makine-teçhizat hibesinden 15 milyon TL’ye kadar, – Vergi indirimiyle yaklaşık 20 milyon TL, – Sigorta primi işveren hissesiyle yıllık 2–3 milyon TL, – Faiz desteğiyle 3–4 milyon TL tasarruf sağlayabilir. Bu durumda yatırımın toplam teşvik katkısı 40 milyon TL’yi aşabilir. Böylece yatırımın geri dönüş süresi 4 yıldan 2,5 yıla kadar kısalabilir.

Univation’ın Rolü ve Katma Değeri

Univation Yerel Kalkınma Hamlesi Danışmanlığı, yatırımcı firmaların sadece başvuru değil, tüm uygulama sürecinde profesyonel destek aldığı bütünleşik bir hizmettir. Danışmanlık süreci, yatırımın teknik fizibilitesinin oluşturulması, bölgesel kalkınma planlarına uygunluğunun belirlenmesi, proje dokümantasyonunun hazırlanması, makine listelerinin mevzuata uygun şekilde düzenlenmesi ve hibe başvuru sistemine entegrasyonunu kapsar.

Univation ayrıca, projelerin yürütme döneminde mali kontrol ve hibe takibini sürdürür. Her yatırım aşamasında; ödeme planı, teslim belgeleri, hakediş dosyaları ve harcama raporları düzenli olarak hazırlanır. Bu sayede firmalar hibe ve teşviklerden eksiksiz biçimde yararlanır. Univation’ın farkı, yalnızca belge hazırlamak değil; yatırımın tüm ekonomik etkisini ölçmek ve raporlamak üzerine kurulu bir yaklaşım sunmasıdır.


Univation tarafından yürütülen Yerel Kalkınma Hamlesi Danışmanlığı, yatırımcı firmaların bölgesel kalkınma programlarından azami fayda sağlaması için profesyonel yönlendirme ve uygulama desteği sunar.

📢 Yeni çağrı dönemi açıklandığında, hibe oranları ve başvuru detayları Univation Haberler sayfamızda yayımlanacaktır.

Destekleyici Hizmetler
Muhasebe ve Finans Atölyesi

Muhasebe ve Finans Atölyesi

Yatırım Teşvik Belgesi alınması, bir firmanın yatırım sürecinde önemli bir eşiği aşması anlamına gelir; ancak asıl kritik dönem bundan sonra başlar. Teşvik belgesinin sağladığı avantajların uygulamaya doğru biçimde yansıtılması, hem yatırım maliyetlerinin düşürülmesi hem de devlet desteklerinden eksiksiz faydalanılması açısından büyük önem taşır. Bu aşamada, muhasebe kayıtlarının teşvik mevzuatına uygun tutulması, her bir yatırım kaleminin belge kapsamındaki karşılığının doğru izlenmesi gerekir. Çünkü yatırım süresince yapılan her harcama — ister makine, teçhizat, inşaat ya da yazılım olsun — teşvik belgesiyle doğrudan ilişkilidir ve bu ilişki, yatırımın mali performansını ve nihai denetim sonuçlarını belirler.

Yatırımın uygulama döneminde teşviklerin muhasebeleştirilmesi, çoğu zaman teknik bir süreçten öte stratejik bir yönetim gerektirir. KDV istisnası, gümrük muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi ve faiz desteği gibi avantajların her biri, ayrı bir mali süreç olarak kayıtlara yansıtılır. Bu desteklerin etkin biçimde kullanılabilmesi için, muhasebe birimlerinin yatırım defteriyle entegrasyon içinde çalışması gerekir. Aksi durumda, hem mali tablolarla teşvik belgeleri arasında uyumsuzluk oluşabilir hem de denetim aşamasında yatırımın tamamlama vizesi süreci uzayabilir. Dolayısıyla Yatırım Teşvik Belgesi yalnızca bir belge değil, aynı zamanda mali disiplini ve kayıt şeffaflığını zorunlu kılan bir sistemdir.

Yatırım sürecinin bir diğer önemli aşaması, teşviklerin mali sonuçlarının izlenmesidir. Vergi indirimi ve yatırıma katkı oranı, yatırımın kârlılık projeksiyonlarını doğrudan etkiler. Bu oranların doğru hesaplanması, dönemsel beyannamelere eksiksiz yansıtılması ve geçici vize süreçlerinin doğru belgelerle desteklenmesi gerekir. Aynı şekilde, faiz ve kâr payı destekleri, finansman maliyetinin düşürülmesinde önemli rol oynar; ancak bu desteklerin alınabilmesi için kredi ödeme planlarının, faiz tahakkuklarının ve yatırım harcama belgelerinin doğru sırada ve tutarlılıkla işlenmesi şarttır. Bu nedenle, yatırım sürecinde finans birimleri ile muhasebe birimleri arasında kesintisiz bilgi akışı kurmak yatırımın sürdürülebilirliği açısından kritik önemdedir.

Yatırımın tamamlanmasıyla birlikte gelen Yatırım Tamamlama Vizesi süreci, tüm teşviklerin nihai olarak onaylandığı aşamadır. Bu noktada Yeminli Mali Müşavir (YMM) raporları, makine-teçhizat listeleri, ithalat belgeleri ve fatura kayıtları tek tek incelenir. Belgelerdeki küçük hatalar bile teşvik tutarlarının reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle yatırımın başından itibaren mali kayıtların doğru kurgulanması, hem denetim sürecini hızlandırır hem de gelecekteki yeni yatırım teşvikleri için güvenilir bir referans oluşturur. Yatırım Teşvik Belgesi’nin muhasebe ve finans yönetimiyle bütünleşik olarak yürütülmesi, işletmenin yalnızca bir proje tamamlamasını değil, sürdürülebilir bir yatırım yönetim kültürü oluşturmasını sağlar. Bu bilinçle kurulan sistemler, firmalara hem mali şeffaflık hem de yeni teşvik başvurularında güçlü bir kurumsal avantaj kazandırır.

Rakamlarla Yatırım Teşvik Belgesi Danışmanlığı

32+

Yatırm Teşvik Belgesi

62.000.000 TL +

Vergisel Avantaj

4+

Teknolojik Hamle Müşterisi

%94

Başarı Oranı

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.